6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun altıncı bölümünde eski hale getirme müessesesi ikinci ayrım olarak düzenlenmiştir. Kanun koyucu 95. madde metninde talep hususunu düzenlemiştir. “Elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen veya hâkimin kesin olarak belirlediği süre içinde bir işlemi yapamayan kimse, eski hâle getirme talebinde bulunabilir.” denilmekle birlikte bu yola başvurunun son çare olması gerekliliği “Süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca, eski hâle getirme dışında, başka bir hukuki yoldan ulaşılabiliyorsa, eski hâle getirme talebinde bulunulamaz.” hükmü ile kesin olarak belirlenmiştir.
Kanunda kabul edilen süreler içinde gereken işlemin yerine getirilmemesi halinde o işleme dayalı hak ortadan kalkacaktır. Ancak istisnai haller için getirilen düzenleme ile elde olmayan sebeplerin hak kaybına sebebiyet vermesinin önüne geçilmek istenilmiştir.
İstanbul BAM 28. Hukuk Dairesi, 05.06.2020 tarihli ve 2019/1753 E., 2020/819 K. sayılı kararında “Mahkeme gerekçeli kararının davalı vekiline 30/04/2019 tarihinde tebliğ olunduğu, davalı vekilince ise istinaf yoluna başvurma dilekçesini 15/05/2019 tarihinde yani tebliğinden itibaren 2 haftalık süreden sonra 15/05/2019 tarihinde ibraz edildiği, ancak davalı vekilinin 16/05/2019 tarihinde sunduğu ikinci dilekçesi ile Maslak X1 Hastanesi Çocuk Hastalıkları Doktoru K1 tarafından kızı K2 için akut nazo faranjit tanısı ile verilmiş olan 14/05/2019 tarihli istirahat raporunun sunularak 14/05/2019 tarihinde kızının ani rahatsızlığı nedeniyle aslen 13/05/2019 tarihinde hazırladığı dilekçenin gönderim işlemlerinin elde olmayan sebeplerle ancak 15/05/2019 tarihinde gerçekleştirilebildiğini, X2 hesabı ekranındaki bilgilerden de bunun anlaşılabileceğini belirterek; HMK’nun 95 ve devam eden maddeleri kapsamında eski hale iade taleplerinin kabulü ile istinaf başvurularının esastan incelenmesinin talep edildiği, HMK’nun 95/1 maddesinin ”elde olmayan sebeplerle, Kanun’da belirtilen veya Hakimin kesin olarak belirttiği süre içinde bir işlemi yapamayan kimse, eski hale getirme talebinde bulunabilir.” şeklinde olup istinaf başvurusunun son gününe isabet eden 14/05/2019 tarihi itibariyle davalı vekilince kızının rahatsızlığına ilişkin doktor raporu da sunulmuş olmasına göre davalı vekilinin eski hale getirme talebi yerinde değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan değerlendirilmesinin gerekeceği anlaşılmıştır.” denilmekle eski hale getirme talebi bakımından süresinde yapılamayan istinaf kanun yolu başvurusunun geçerli bir sebep sunulması halinde süresi içinde yapıldığı kabul edilerek başvurunun esastan değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
HMK 96. maddede “Eski hâle getirme, işlemin süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından itibaren iki hafta içinde talep edilmelidir.” hükmü ile eski hale getirme başvurusu için süre sınırlaması getirilmiştir. İstanbul BAM 9. Hukuk Dairesi, 10.12.2020 tarihli ve 2020/2076 E., 2020/4107 K. sayılı kararında “Dava, tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından bu karara karşı 24/06/2020 tarihinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Mahkemece, 07/09/2020 tarihli ek kararı ile yasal süre içinde muhtırada belirtilen karar ve ilam harcı yatırılmadığından istinaf başvuru talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından 06/11/2020 tarihli dilekçe ile eski hale iade talebi ile birlikte ek kararın istinaf edildiği görülmüştür. Eski hale getirme talebi ve inceleme merciini düzenleyen 6100 Sayılı HMK’nın 95. maddesinde elde olmayan sebeplerle kanunda belirtilen ya da hakim tarafından kesin olarak belirlenen süre içerisinde gerekli işlemin yapılamaması halinde eski hale iade isteminde bulunabileceğini, 96. maddesinde eski hale getirme işleminin süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından itibaren 2 hafta içinde talep edileceği, 97. maddesinde eski hale getirme dilekçesinde talebin dayandığı sebepler ile bunların delil ve emarelerinin gösterileceği, 98/2 maddesinde ise eski hale getirme istinaf yasa yoluna başvuru hakkının düşmesi halinde ise Bölge Adliye Mahkemesinden talep edileceği öngörülmüştür.
Somut olayda; yerel mahkemenin 07/09/2020 tarihli ek kararı davacı vekiline 13/09/2020 tarihinde tebliğ edilmiş; Davacı vekili, yasal süre geçtikten sonra istinaf başvurusunda bulunularak büro çalışanlarından … Covid-19 testinin pozitif çıkması ve bürolarının karantina altına alınması sebebiyle istinaf süresinin elde olmayan nedenlerle kaçırıldığını ileri sürülerek eski hale iade isteminde bulunmuştur. Dilekçe ekinde bulunan test sonucuna göre büro çalışanının 09/09/2020 tarihinde test sonucunun pozitif çıktığı anlaşılmaktadır. Belirtilen tarihte T.C. Sağlık Bakanlığı’nın karantina süresi 14 gün olup 24/09/2020 tarihinde sona erecektir. Bu halde HMK’nın 96. maddesi gereğince davacı vekilinin eski hale iade talebini engelin ortadan kalktığı 24/09/2020 tarihinden itibaren 2 haftalık süre geçirildikten sonra 02/11/2020 tarihinde yaptığı anlaşıldığından eski hale getirme talebi süresinde değildir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin eski hale getirme talebinin ve dolayısıyla süresinde olmayan istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-c maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.” şeklinde hüküm kurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi kararında da görüldüğü üzere, işlemi yerine getirmeye engel olan somut durumun sona ermesinden itibaren gerekli işlemin iki hafta içinde yerine getirilmesi gerekmektedir. Elde olmayan sebebin başlangıç ve sona eriş tarihlerinin ise ispatı talep eden üzerindedir.
İkinci fıkrada “İlk derece ve istinaf yargılamalarında, en geç nihai karar verilinceye kadar eski hâle getirme talebinde bulunmak mümkündür. Ancak, nihai karar bir tarafın yokluğunda verilmişse, tahkikat aşamasında kaçırılan süreler için kararın verilmesinden sonra da eski hâle getirme talebinde bulunulabilir.” düzenlemesi ile yargılamanın hangi aşamasına kadar eski hale getirme talebinde bulunulabileceği belirlenmiştir. Nihai kararın verilmesinden sonra da eski hale getirme talebinde bulunma hakkı söz konusudur, ancak bu haktan yararlanmak isteyen tarafın yokluğunda karar verilmiş olması şartı aranır.
Madde 97 “Eski hâle getirme, dilekçeyle talep edilir. Dilekçede, talebin dayandığı sebepler ile bunların delil veya emareleri gösterilir. Süresinde yapılamayan işlemin de eski hâle getirme talebinde bulunmak için öngörülen süre içinde yapılması zorunludur.” metni ile başvurunun şekli unsurlarını belirlemiştir. Madde 98 ise eski hale getirme taleplerini hangi merciin inceleyeceğini düzenlemektedir. “Yapılamayan işlem için eski hâle getirme, bu işlem hakkında hangi mahkemede inceleme yapılacak idiyse, o mahkemeden talep edilir. Eski hâle getirme, istinaf yoluna başvuru hakkının düşmesi hâlinde, bölge adliye mahkemesinden; temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesi hâlinde ise Yargıtay’dan talep edilir.” Yerel Mahkemede yapılan yargılamada, elde olmayan bir sebep ile bir işlemin yerine getirilememesi halinde eski hale getirme talebini davaya bakan mahkeme değerlendirecektir. Yargı yoluna başvuru hallerine ilişkin taleplerde ise hangi yargı yoluna başvuru hakkı kaybedildi ise o yargı makamı değerlendirme yapacaktır.
Eski hâle getirme talebi, yargılamanın ertelenmesini gerektirmez ve hükmün icrasına engel olmaz. Ancak, talebi inceleyen mahkeme, talebi haklı görürse, teminat gösterilmek şartıyla, yargılamanın ertelenmesine veya hükmün icrasının geri bırakılmasına karar verebilir. Mahkeme, gerektiğinde teminat gösterilmeden de yargılamanın ertelenmesine veya icranın geri bırakılmasına karar verebilir.
Eski hâle getirme talebi sebebiyle ortaya çıkan giderler, talepte bulunan tarafa yükletilir. Ancak, karşı taraf eski hâle getirme talebine karşı asılsız itirazlar ileri sürerek giderlerin artmasına sebep olmuşsa, hâkim, giderlerin tümünün veya bir kısmının karşı tarafa yükletilmesine karar verebilir.