İşçinin iş yeri olarak çalışmaya başladığı yerin işveren tarafından değiştirilmesi halinde işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle fesih hakkı doğabilecektir. İş yerinin başka bir yere nakli, işçi ve işveren arasında imzalanan sözleşme ile kabul edilmiş olsa dahi işverenin sınırsız yetkisi söz konusu değildir.
İşveren, taraflar arasındaki sözleşme ile nakil yetkisine sahipse de, nakil yetkisini Türk Medeni Kanunu m.2’de düzenlenen dürüstlük kuralına uygun olarak kullanmalıdır. Yargıtay kökleşmiş kararlarında “İşverenin nakil yetkisi sözleşmeden kaynaklanmakta ise de, bu nakil yetkisinin kötüye kullanıp kullanılmadığının keyfilik ve nesnellik açısından denetime tabi tutulması gerektiğini” vurgulamıştır. İşveren iş yeri olarak belirlenen yeri değiştirerek işçiyi başka bir yerde görevlendirecek ise, görevlendirmenin hangi ihtiyaçtan kaynaklandığı somut biçimde ortaya koymak zorundadır. Bir ihtiyaca havi olmadan yapılan değişikliği işçinin kabul etme zorunluluğu yoktur.
İşçi tarafından sözleşmenin iş yeri değişikliğine dayalı olarak haklı nedenle feshi halinde nakil yetkisinin objektif iyi niyet kurallarına uygun olarak yapıldığının ispatı işverene ait olacaktır.
İşçinin iş yerinin değiştirilmesi çalışma koşullarımda esaslı değişiklik olarak kabul edilmektedir. İş Kanunu’nun 22. maddesine göre; “İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz.” denilmekle işçiyi koruyan hüküm getirilmiştir.
Bildirim Yükümlülüğü
İşveren, iş yerinde bir değişiklik yapacak ise bunu işçiye yazılı olarak bildirmek zorundadır. Usulüne uygun biçimde bildirim yapılmaz ise işçi bu koşullardan etkilenmeyecektir. Ayrıca işçi bu yeni koşulları kabul etmek zorunda değildir. İşçi, işveren tarafından yapılan yazılı bildirime karşılık 6 gün içinde yazılı olarak bu değişikliği kabul etmediği takdirde yine bu koşullar işçiyi etkilemeyecektir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi emsal kararında; İş sözleşmesinde işçinin başka iş yerinde görevlendirilebileceği hükmü olmasına karşın, işçinin başka ilde görevlendirilmesini işçi aleyhine değişiklik olarak değerlendirmiş ve işçinin buna dayanarak işi bırakmasının haklı fesih olduğunu belirtmiştir. (Yargıtay 9. H.D. 2010/4631 E, 2012/12258 K, 11.04.2012 Tarih )
4857 sayılı İş Kanunu’nun işçi tarafından haklı fesih hallerini düzenleyen 24/2-f maddesinde “çalışma şartları uygulanmazsa” işçinin derhal ve haklı nedenle fesih imkânının bulunduğu öngörülmüştür. Bu halde, kanunun işçiye tanıdığı haklar göz önünde bulundurularak işçi haklı nedenle fesih hakkı ile iş sözleşmesini haklı nedenle ve derhal feshedebilecektir.
Bu halde işçi haklı nedenle fesih hakkını kullandıktan sonra kıdem tazminatı, ücret, prim, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve benzeri işçilik alacaklarını talep etme hakkına sahip olacaktır.