01.01.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı kanunda İş Mahkemelerinin iş ve işleyişine ilişkin düzenlenme getirilmiştir. Kanunun 6. maddesinde iş mahkemelerinde yetki düzenlenmiştir. Yeni kanun, iş mahkemelerinin yetkisi hakkında 5521 sayılı Kanundaki yetki düzenlemesine göre herhangi bir yenilik getirmemiştir.
Yetkiye ilişkin 6. madde düzenlemesine göre;
“(1) İş mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir.
(2) Davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.
(3) İş kazasından doğan tazminat davalarında, iş kazasının veya zararın meydana geldiği yer ile zarar gören işçinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.
(4) İş mahkemelerinin yetkilerine ilişkin olarak diğer kanunlarda yer alan hükümler saklıdır.
(5) Bu madde hükümlerine aykırı yetki sözleşmeleri geçersizdir.” denilmiştir. Arabuluculuk başvurusu bakımından ise iş yerinin veya iş yeri merkezinin bulunduğu ilçedeki arabuluculuk merkezine başvuru yapılması gerekmektedir. Örneğin; yetkiye ilişkin hükümler gereği Küçükçekmece Adliyesi yetki sınırlarında bulunan bir iş yeri için açılacak iş davasında yetkili mahkeme her ne kadar Bakırköy Adliyesi ise de arabuluculuk başvurusu Küçükçekmece’de bulunan arabuluculuk bürosuna yapılacaktır.
Bazı İşçilik Alacakları Bakımından Zamanaşımında Yeni Düzenleme
7036 sayılı kanun ile 01.01.2018 tarihinden itibaren açılacak işçilik alacaklarındaki zamanaşımı süresine ilişkin değişiklik olmuştur. İş sözleşmesinden kaynaklanmak kaydıyla; yıllık izin ücreti, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı gibi tazminat çeşitleri için zamanaşımı süresi 25.10.2017 tarihinden itibaren on yıldan beş yıla indirilmiştir. 7036 sayılı Kanunun maddesi ile 4857 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
EK MADDE 3- İş sözleşmesinden kaynaklanmak kaydıyla hangi kanuna tabi olursa olsun, yıllık izin ücreti ve aşağıda belirtilen tazminatların zamanaşımı süresi beş yıldır.
a) Kıdem tazminatı.
b) İş sözleşmesinin bildirim şartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat.
c) Kötüniyet tazminatı.
d) İş sözleşmesinin eşit davranma ilkesine uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat.”
Anılan düzenlemeye göre belirli alacak kalemleri için zamanaşımı süresi artık beş yıl olarak hesaplanacaktır. İşçinin işten ayrıldığı tarihten itibaren 5 yıl içinde işçilik alacaklarını talep eden dava açması gerekli olup, bu süre içerisinde dava açılmaması halinde işçilik alacaklarına ilişkin haklar ortadan kalkacaktır.
Ek Bilgi: Yeni Kanun İle Alt İşveren İşçisinin(Taşeron) Durumu
7036 sayılı Kanun ile asıl işveren – alt işveren ilişkisi içerisinde çalışan işçileri ilgilendirecek bir düzenleme yapılmıştır. Kanunun m. 3/15 düzenlemesi “Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığı hâlinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurulduğunda, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için işverenlerin arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılmaları ve iradelerinin birbirine uygun olması aranır.” şeklindedir. Bu düzenlemeye göre arabuluculuğa başvurulduğu taktirde asıl işveren ve alt işverenin birlikte katılmaları ve iradelerinin birbirine uygun olması gerekmektedir. İşçinin taşeron ilişkisi bulunan bir iş ilişkisinde arabulucuya gitmesi halinde arabuluculuk toplantılarına hem asıl işveren hem alt işveren katılmalı ve yapılacak görüşmelerde birden fazla işveren olması durumunda bu işverenlerin iradelerinin birbiri ile uyuşuyor olması gerekmektedir.